Selamın aleyküm hacı. İyidir be
aynı, sen ne yaptın? İş güç oğlum işte, hafta içleri bir
yere çıkamıyorum ki. Dermanım olmuyor. Zaten çok paran olmadan
bu şehirde gezmeye kalksan ne olacak? Anca turist gibi oraya buraya
bakınırsın yürürken. Tabii lan, o bile para. Yine zam geldi
zaten evet, aylık akbil ne kadar oldu acaba? Yaptırmıyorum ben
artık. Biz de gezeriz bi' ara bu şehri be... Ama kaç senede
bitiririz, bitirebilir miyiz, biz bitirmeye çalışırken o mu bizi
bitirir bir şey diyemedim şu anda. Tamam tamam edebiyat
yapmayacağım, söz. Sen de iki dakika laf cambazlığı
yaptırmıyorsun be hacı, elim soğuyor seninle buluştuğumda.
Evet, evet onunla görüşmüş.
İstanbul'a geldi o arkadaşı da sonunda. İstiklal'de gördüm, oturuyorlardı
bir yerde. Hiç bulaşmadım hacı. Dedim şimdi gitsem yanlarına o
muhabbet bitmez. Ben de sessizce uzadım. Eski arkadaş onlar.
Birbirlerine benziyorlar gibi, bilmiyorum ki. Yok yok, o çocuk
maymun iştahlı değil. Tuttuğunu kopardı lan. Hiç inanmadılar
başta; işin gücün kurulu düzenin var, kaç yaşına geldin,
neyin peşindesin otur oturduğun yerde diye. Ama şimdi görsen
herkes havasını atıyor, seni de görecek miyiz ileride
televizyonda muhabbetleri çekiyorlar buna. E baştan destek olsaydın
o zaman... Ne bekliyorsun hacı, bizim toplumumuzun durumu bu. Önce
eleştirir yapamazsın der. Sonra baktı vazgeçiremiyor, susar
biraz. Bi' hata yapsın da tepesine çullanalım diye. En son çocuk
mezun olunca, bir de işe falan girince edecek lafları kalmadı.
Helal olsun lan çok zor iş başardın diyorlar. Biz inanmamıştık
sağlam göt olduk diyecek halleri yok ya. Kendin yapmaya cesaret
edemediğin işleri başkaları da yapsın istemiyorsun bu ülkede
yaşıyorsan. Bulaşıcı muhtemelen. Amaan neyse işte. Onunla
görüşmüşler. Şu Çengelköy'deki mekana mı gitsek lan? Çok
tatlı yer heee. Selfie mi, tabii olm selfiesiz olur mu? Özçekim
diye paylaşırız hem, Türkçeye sahip çıkıyoruz gibi olur.
Ehehehe hadi o zaman, motor kalkmadan yetişelim, beklemeyelim on
dakika boşu boşuna...
...
Deniz havası iyi geldi hee. Bak beş
dakikada geçiyorsun karşıya ama iyi geliyor. Bu şehirde yaşayıp
denizi göremeyenler var lan. Hayat çok garip. Biz de neleri
görmüyoruz kim bilir ya... Kalabalığa çıkınca fark ediyorum
kaçırdıklarımızı. Tamam tamam çay söyleyelim de, anlatırım
gerisini...
Öyle işte. Buluşmuşlar falan,
görüşmüyorlardı ne zamandır. Bir araya gelince dünyayı da
kurtarır bunlar, kitap falan da konuşurlar. Yok öteki sağlam
okur. Adam okumak zorunda olm zaten, başka türlü o okul biter
miydi? Bizimki cacık. Bir okuyor iki dinleniyor. Mehter takımından
beter... Ama bak onunla konuştuktan sonra benim yanıma geldiğinde
iyi görünüyor hep. Hem geçmişini silmeye çalışıp hem de o
günlerden bir şeyler saklıyor. Tabii silmeye çalışır olm.
Çocukla az dalga geçmediler. Sesiyle sesiyle. Bu saçma koşturmaca
olaylarına da o zamandan beri giresi vardı demek ki. Mis gibi
diplomayı gömdü, kalktı geldi buralara. Şimdi ne işi gücü
adam gibi düzgün gidiyor, ne de geri dönebiliyor. Tamam maymun
iştahlı da, bir yere kadar geldikten sonra geri dönemezsin.
Ailesinin yanına gitmiyor dediysek o kadar da değil. Görüşüyorlar
telefonda onlar arayınca. Çaktırmamaya falan çalışıyor. İyiyim
ben merak etmeyin ayakları. E neden kalkıp gelmiyorsun dediklerinde
de mecburen anlatıyor. Şu zaman düzelecek bu zaman çözülecek...
Olm bırakamaz artık. Sana gelse biri “senin için şöyle böyle
diyorlar” imasında bulunsa ağzının ortasına çakarsın değil
mi? Bizimki onu da yapamıyor. Memleket de Bursa zaten. Eheheheee,
lan tamam benim de Bursa da sikerim tahtakaleni. İşte bununla
bayağı dalga geçen oldu sanırım. Belki de bu öyle düşündü
orasını da tam kestiremiyorum. Ama o zamanlardan kurulmuş.
“Gösteririm ben size” diye. Kime neyi gösterecekse? Aklınca
“bakın aslında ben sizin dediğiniz gibi değilim” tezini
ispatlamış olacak. Lan böyle bir şey varsa vardır yoksa yoktur.
Bilirsin yani... Ama bunun kafa nasıl karıştıysa tüm hayatının
akışını bir taşak geçilme olayı yüzünden değiştirdi. Şimdi
de boktan bi hayatı var işte. Hacı o işleri başarmak kolay mı
amk? Kaç sene emek veriyor insanlar da ancak bir yerlere geliyorlar.
Bizimki kestirmeden zıplayacak. Çok kurnaz ya! Gerçi kestirmeden
köşeyi dönmek istemeyen mi kaldı lan? İddiaydı lotoydu derken
sağa sola yatırdığımız paranın haddi hesabı yok. 3 tutturmakla
olmaz hacı. Köşeyi dönmek diyorum. Biz banka soyacak adam da
değiliz ki. Artık mobesesi var, güvenlik kamerası var.
Yakalıyorlar. Hem çalıp hem de yakalandığını düşünsene bir
de... Günahına değmez lan. Gerek yok...
Öyle işte hacı işi gücü böyle.
Ankara'da fena kazanmıyordu aslında. Kalsa kalırdı. Bir yerlere
girse tutunurdu. Çevresi de vardı heee. Bakma tanımadığı
biriyle konuşurken sen de bunu tanıyamazsın. Bukalemun gibidir.
Bir efendi bir efendi. Zannedersin çocukluğuna dönmüş. Ya bırak
sünepe yavşak. Gerektiği zaman yapıyordur belki hacı doğru
söylüyorsun da bana samimi gelmiyor. İnsanları kandırıyormuşsun
gibi. Ne o öyle iki karakter aynı bedende. Gerçi onda karakter de
çok heee. Dengesiz. Dengesiz de değil aslında. Ortamlara çok iyi
uyum sağlar. Namaz niyaz muhabbeti yapar muhafazakarla, alkol
muhabbetlerini bilir gerektiğinde o olaylara girer. İş konuşurken
zannedersin girişim dehası amk. Ne yaptın diye sor da görürsün
belki öyle midir değil midir... Küfrettireceksin beni durduk yerde
amk...
Yağmur başladı lan. İçeride de yer
yok. Lan kırk yılda bir keyif yapacağız şurada, onda da
Mikail'le ters düşüyoruz. Gel hadi şu içeride dinmesini
bekleyelim de, sonra çıkarız yine belki. Saçımız bozulmasın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder