"Kahveler de kralmış. Hacı küçücük
dükkan, iki dakikada getirdi. Nasıl her seferinde tutturuyor böyle?
Utanmasam soracağım adama bana da öğret diyeceğim ama hem “4
Liranın hesabını yapma da gel içiver onu da öğrenme” diyecek
diye korkuyorum hem de iyi oluyor be oğlum bi' yandan içimiz
açılıyor, bi' yandan da gezmiş oluyoruz.
Dur lan bi' kahve sigara keyfi yapayım,
anlatacağım sonra. Ben sana bir şey diyeyim mi? Bu adam ikiyüzlü.
Çok gördüm de ondan böyle diyorum oğlum. Dedim ya ucuz dürüstlük
meraklısı. Şimdi onu da anlatamam uğraştırma. Zaten
toplayamıyorum kafamı. Kırk yılda bir görüşüyoruz neredeyse
oğlum, her konuştuğumuzu aklımda nasıl tutayım? Seninle değil
lan onunla. Zaten sürekli görüşülecek adam değil. Kafa siker.
Dert anlatma meraklısı. Başımıza filozof kesilecek. Hayır böyle
konuları konuşacaksan biraz alt yapın olur o zaman konuşursun,
konuşuruz. Bunda öyle bi' durum da yok. Anca ucundan kenarından.
Dedim ya olm Sofi'yle olacak işler değil bunlar. Ama onda da bi
konuyu enine boyuna öğrenecek irade yok. İstikrar mıydı lan
yoksa ne deniyordu ona? Neyse anladın sen beni. Maymun iştahlı
işte, özetle.
Muhafazakar bi' ailesi var bunun.
Annesi falan beş vakit namazında. Baba tarafı da Bulgaristan'da
İmamoğlu diye anılırmış. Yedi kuşak hafız, köyün imamı
falan. Bak sakın söyleme bunları ona da gelip bir de önüne
gelene anlatıyor musun demesin. Çekemem. Neyse. Namaz falan kılardı
bi' aralar. Cemaat olaylarına falan da girdi. Bir gaza geldi görmen
lazım. Ama anca oturup hocalarını dinliyor. Açık iki kitaptan
bakmak yok. Ne nedir dur okuyayım öğreneyim diye. Gerçi toplumun
genel sorunu, bi' ona ait değil günahını almamak lazım. Ama işte
gerçek bu hacı dayı. Sonraları koptu zaten. Eee, bi' koltukta iki
karpuz taşınmaz. Hem gezeceksin karı-kız ortamlarında
dolanacaksın, hem namaz niyaz. İkisinden biri gidiyor. Bunda da
çoğu örnekte olduğu gibi namaz niyaz gitti. Hatunun birine
kapıldı. Kapıldı dediysem de hırs yaptı işte. Tavlayacağım
diye. Yalnız kızı görsen efsane hatun. Tavlayabilseydi önümü
iliklerdim. Tavlayabildi mi? Lan nereye tavlıyor. Barzonun tekiydi
bilmiyor musun? Kafada bi' ton jöle, üstü başı eğreti duruyor.
Sırf eğlenceli görünmekle, piyasa yapmakla, çok insan tanımakla
olur mu bu işler? Hamurunda yok oğlum. Peşinde koştu durdu. Hatun
da bunu fena süründürdü ama. Gerçi bi' arkadaşı vardı o
zamanlar. O gazlamasaydı kabullenip o işten de elini ayağını
çekerdi ama dedim ya o gazladıkça hırs yaptı. Hırs yaptıkça
iyice sıvadı. Baktı olmuyor 'seviyorum ben seni' falan demiş
hatuna. Lan sen kimsin sevgi ne demek biliyor musun diyeni yok ki...
Ben ne söyleyeceğim oğlum, herkes yaşayarak öğrenir hayatı.
Hem ne sen ne ben, hiçbirimiz hiç kimseyi değiştiremeyiz. Bi'
arkadaş söylemişti. Çok hoşuma gitti bu laf. Çok düşünmedim
üzerine ama doğru gibi lan. Öyle işte. Uzun uzun uğraştı,
rezil etti kendini eşine dostuna. Hatta bak ne geldi aklıma: Yurt
dışına çıkacaktı bu o yakın arkadaşıyla. Work and Travel'a
gideceklerdi. Uğurlamaya gelen arkadaşları arasında bu peşinden
koştuğu kız da var. Gitti deli gibi sarıldı falan buna. Millet
acıyarak bakıyor farkında değil. Üzüldüm tabii oğlum bi'
yandan da. Belki de acıdım bilmiyorum. Çapından büyük işlere
kalkışırsan olacağı bu. Kendini çok yakışıklı zannediyordu,
boyunun ölçüsünü aldı. Lan ne kıskanacağım tamam eli yüzü
düzgün de bu işler onunla bitmiyor. O hatun buna o zamanlar bir
iki gömlek fazlaydı. Gitti Amerika'ya, kız ne aradı ne sordu. Bu
aradı bir iki kere. Doğum gününde falan. Piknikteymiş kız
arkadaşlarıyla, nasıl şaşırmış sesini duyunca biliyor musun?
Kurtuldum sanıyor ya... Allah düşmanımın başına vermesin ya,
cidden çok tatsız olay. Neyse bu oralarda biraz biraz anlar gibi
oldu ekmek çıkmayacağını. Dönünce de bi-iki görüştüler.
Baktı kız bunu hala oyalıyor, rest çekti. Ahahahaha, sorma lan
bildiğin ya benimle ol ya da bitsin bu iş falan demiş işte. Kız
da ses etmeyince aramamış bir daha. Sonra tabii kızı yolda
biriyle görünce aklı başına geldi ama iş işten geçti.
Üniversitenin ilk senesini o kızın peşinde koşarken piç etti.
Bilmem, belki de iyi olmuştur. O kız olmasa ne boklara bulaşacaktı
kim bilir. Durum bu yani, böyle başlayınca da gerisi pek sağlıklı
olmadı. Diğer bütün ilişkileri de saçma sapan oldu. Şimdilerde
var mı biri bilmiyorum. Sorarım buluşunca unutmazsam. İnsan
ilişkileri de kötüydü ki olm zaten. Çok insan hiç insan derler.
Hee bu lafı da seviyorum, hatunlarla konuşurken falan etkileyici
oluyor, kullan sen de.
Kahveler güzeldi hacı. Sağ ol, tek
başıma olsam gelmeye üşenirdim ben. Hadi kalkalım artık.
Oturacak yer bulduk diye bokunu çıkarmayalım. Hem işe gideceğim
zaten, geç kalmayayım..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder